24 Haziran 2013 Pazartesi

İMAMOĞLU’NUN AYDIN VE İDARECİ SORUNU

Bu yazı kimilerini sevindirecek kimilerini de kızdıracak ama bizim amacımız birilerini sevindirmek veya kızdırmak değil. Bizim tek amacımız İmamoğlu üzerine gerçekci bir değerlendirme yapabilmekdir. Bu açıdan baktığımızda İmamoğlu’nun en büyük sorunun idareci ve aydın sorunu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İdreci adından anlaşılacağı üzerine becerikli kimse veya idare sanatını bilen kişi demektir. Bunu biraz  daha açarsak idareci demek büyük düşünen ve bu düşüncelerini gerçekleştirmek için dev adımlar atan kimse demektir. Oysa İmamoğlu’nda idareci demek günü kurtaran veya  İmamoğlu’na bir yol, bir kaldırım yapınca İmamoğlu’nu ihya ettiğini zannetmekdir. Oysa park veya kaldırım yapmak her belediyenin klasik görevidir. Oysaki çağdaş belediyecilik anlaşyışında  idare yerinin sosyal ve kültürel kalkınmasında gereken önem verilmektedir. Oysa bizim idarecilerimizde kültürel
İmamoğlu’nun aydın sorunna giriş yapmadan öçnce aydın kelimsin tanımlamak gerkir. Aydın, Türk Dil kurumuna göre aydın :Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver, entelektüel” kimse olarak tarif edilmektdir. Tabiki bu tarifte eksik olan aydın  kimsenin aynı zamanda üreten bir kimse olmasıdır. O zaman İmamoğlu’nda yetişen aydınlarda İmamoğlu üzerine düşünmeli ve fikirler üretmelidir. Aydınların ürettiği düşünceler İmamoğlulu idarecilerin desteğiyle hayata geçirilmelidir. Oysa idercilerin aydınlara değer vermediği gibi İmamoğlu’nda yetişen  aydınlarda İmamoğlu üzerine fikir üretmekten acizdirler.

İmamoğlu bu iki sorunu çözmediği müddetce gereken kalkınmayı yapamıyacaktır. Bu yüzden İmamoğlu’nda yapılan her türlü yatırım göz boyamanın ötesine geçemiyecektir.

1 yorum: