26 Haziran 2013 Çarşamba

CAMİLİ KÖYÜ’NÜN TARİHİ


Şamil YAZAN
1.Camili Köyü’nün Coğrafî Konumu

Camili Köyü, Adana’nın İmamoğlu İlçesi’ne bağlıdır. İmamoğlu’nun kuzey-batısında olup; İmamoğlu’na 12 km mesafededir. Doğusunda Yazıtepe, batısında Musulu, güneyinde Alaybeyli ve kuzeyinde Tepecikören vardır.

2. Camili Köyü’nün Adının Menşeî

Camili Köyü kurulduğunda çevre köylerde cami yokmuş. Civar köyler namaz için Camili’ye gelirlermiş. Bu yüzden köyün adı Camili Köyü diye kalmış. Ayrıca Osmanlı kaynaklarında köyün ismi Cami ören olarak geçmektedir.

3. Camili Köyü’nün Tarihi

Gerek Camili Köyü’nde ve gerekse civar köylerde bulunan tarihî eserler: bölgenin geçmişinin eskilere kadar uzandığını göstermektedir. Ama kapsamlı bir çalışma yapılmadığı için bu konuda ayrıntılı bir bilgiye sahip değiliz. Camili ve çevresinin Türkleşmesi 14. yy olmuştur. Ama Anadolu’da çıkan Celali isyanları sebebiyle bölgeye yerleşen Türklerden geriye sağlam yapılar kalmamıştır. 18. Ve 19. yy da Camili ve çevresinde Sırkıntı Aşireti’nin söz sahibi olduğunu bilmekteyiz. Osmanlı Devletinin 19. yy da bölgede gerçekleştirdiği ıslahatlar neticesinde Berberlerin bir kısmı Ferzin Tepeleri( Camili Köyü’nün su deposu civarı)’ne ve diğer kısmı Camili Köyünün Üçtepe Köyü yolunda bulunan mezarlığın karşına  iskân edilirler. Köy 1865 tarihinde kurulmuştur. Köy bu tarihlerde Yukarı Sırkıntı Nahiyesinin idare merkeziydi. Daha sonraki bir tarihte Niğde’nin Dündarlı Köyü’nden gelen Mehmet Karakoca’nın şimdiki Camili Köyünün bulunduğu yere gelip yerleşmesiyle günümüzdeki Camili Köyü’nün temeli atılır. Ferzin Tepelerine iskân olunan Berberler de daha sonra şimdiki Camili Köyü’nün olduğu yere gelip yerleşmişlerdir. Milli Mücadele sırasında Camili’de Fransız karakolu olduğu bilinmektedir. Ayrıca Koyunevi Köyü’nde kurulan Sırkıntı Grup Komutanlığına ve Anadolu Müdafaayı Hukuk Cemiyetine diğer köyler gibi Camili Köyü’nde de katılanlar olmuştur. Camili Köyü’nde Milli Mücadeleye katılan şahısla bilebilenleri aşağıya yazdım.
ü  İsmail Uçkun
ü  Mustafa Ünsal
ü   Hacı Yalınız
ü  Kara Koca (Koyunevi Köyü’nde kurulan İaşe heyeti üyesidir ve Camili Köyü’nün kurucusu olarak bilinir.)

  Milli Mücadele zaferle sonuçlanınca Camili Köyü, Kozan’a bağlılığı sürer. Cumhuriyet zamanında Camili Köyü’ne Hayta, Horzum, Gacar, Manavlı gibi Yörükler gelip yerleşmişlerdir. Böylelikle köy tahmini olarak 600 haneye kadar ulaşmıştır. Ama Horzum ve Manavlılar İmamoğlu’nun merkezine göç etmişlerdir. Bu yüzden köyün nüfusunda azalma olmuştur. Camili Köyü, daha sonra İmamoğlu’na bağlanır. Camili Köyü’nde şu anda, bir ilkokul ve bir sağlık ocağı vardır.

25 Haziran 2013 Salı

İMAMOĞLU’NDAN MİLLİ MÜCADELEYE KATILAN KAHRAMANLARIMIZ

Şamil YAZAN

İmamoğlu’nda Milli Mücadele’ye katılan şahısları ne yazık ki yeterince tanımıyoruz. Bunun Başlıca nedenleri:
1. İmamoğlu merkezi olarak Cumhuriyet zamanında kurulduğu için tarihi fazla dikkat çekmemiştir.
2. Milli Mücadele kahramanları arasındaki kişisel çekişmeler de bu konuda etkili olmuştur. Çünkü Milli Mücadele kahramanları arasındaki kişisel çekişmeler günümüz araştırmacılarına da yansımıştır. Bu durum da İmamoğlu’nda Milli Mücadele’ye katılan şahıslardan sadece belli başlılarının tanınmasına sebep olmuştur.
3. Ayrıca İmamoğlu üzerine de ciddi çalışma yapılmamış olmasının da bunda rolü büyüktür. Ne yazık ki gerek yetkililer ve gerek İmamoğlu’nda yetişen aydınlarımız bu konu da ciddi çalışmalara girmemişlerdir.
            İmamoğlu Tarihi üzerine 4-5 yıldan beri çalışmam neticesinde Milli Mücadele’ye katılan şahısların isimlerini tespit edebildim. Ama bu sayı oldukça eksiktir. Yalnızca emin olduğum isimleri aşağıya aldım. İmamoğlu’nda Milli Mücadele’ye katılan şahısların sayısı 300 ile 600 arasında olması gerekir. Ayrıca Milli Mücadele kahramanlarımız hakkında ayrıntılı bilgileri yakında yayınlamayı planladığım “İmamoğlu Tarihi” isimli çalışmamda bulabileceksiniz.
1.      Çapanoğlu İsmail
2.      Karakahyaoğlu  Ali
3.      Mallioğlu Sait Ağa
4.      Mallioğlu Karaca
5.      Karakahya Mahmutu
6. Mulla Hoca
7. Hasan Ağaoğlu Ahmet
8. İshak Kahya oğlu Durmuş
9. K.Ahmet O.Osman
10. Mehmetoğlu Kara
11. Halitoğlu Derviş
12. Koca  Ömer Ağa
13. Karaoğlu Kara Ali
14. Ahmetoğlu Kara
15. Temuroğlu Halil
16. Osman Boran
17. Mavininoğlu Ali
18. Mavioğlu Musa
19. Kara Kahyaoğlu Ahmet
20. Kara Kahyaoğlu  Ali
21. Mehmet oğlu Yusuf
22. Onbaşı oğlu Ali Hacı
23.Hasan Kahyaoğlu Osman
24. Köseoğlu İbrahim
25. Alioğlu Ali
26. Seyfi Ağa oğlu Murat
27. Çarpanoğlu Osman
28. Kıvırcıkoğlu Durdu Mehmet
29. Kıvırcıkoğlu Osman
30. Kürt Mehmet
31. Hamamköylü İsmail
32. Seyfioğlu Derviş
33. Rumlu Hacı
34. Cerit Yusufoğlu Halil
35. Köseoğlu Hacı Ahmet
36. Deli Ahmet
37. Çekçi Hüseyin
38. Kırmızı Osman
39. Farsak Ali
40. Cabbar Kahya
41. Gökvelioğlu Mehmet Efendi
42.Gökvelioğlu Halil
43. İsmail Efendi
44. Musa Hoca
45.Taze Ali Ağa
46. Abdioğlu Mustafa Efendi
47. Ebülhüdalı İbrahim Efendi
48. Sırkıntılı Hacı Beyoğlu Mehmet
49. Mustan Kahya
50. Kara Koca:  Camili Köyü’ndendir. Camili Köyü’ne Niğde’nin Dündarlı Köyü’nde çıkan su tartışması yüzünden gelmiştir. Koyunevi Köyü’nde kurulan İaşe Heyeti üyeleri arasındadır. Soyadı kanunu çıkınca Erdoğan soyadını almıştır. Ama çocukları daha sonra Karakoca soyadını almışlardır. Ahmet Cevdet Çamurdan’ın eserinde Kara Koca’nın adı  yanlışlıkla Kara Hoca diye geçmiştir. Ayrıca Fransızlar Camili Köyü’nü işgal ettiklerinde Kara Koca’nın evini zorla Fransız Karakol’u olarak kullanmışlardır. Kara Koca’nın evinin bulunduğu mevki Camili Köyü’nde Aşağı Mahalle diye bilinmektedir.
51. Ekşi Murtaza
52. Ödek Durmuş
53. Çinçikoğlu Mehmet Ali Efendi
54. Meryemin oğlu Mahmut
55. İsmail Uçkun
56. Mustafa Ünsal
57. Hacı Yalınız
58. Sırkıntılı Ahmet Ağa
59. Mehmetoğlu Ahmet
60. Ahmetoğlu Mehmet
61. Muharremoğlu Ali
63. Sırkıntılı Hacı Mustafa Bey

Not: Bu yazı Kır Çiçekleri( 2007 –İmamoplu) isimli okulş dergisinde yayınlanmıştır. İmamoğlu Tarihi hakkında sorularınız için 0 505 481 50 31 numaralı telefonda ulaşabilirler. Ayrıca samilyazan@gmail.com  mail adresinden de sorularınızı yazarak mail atabilirsiniz. 

24 Haziran 2013 Pazartesi

YUSUF HALAÇOĞLU İMAMOĞLU ve ERMENİLER

Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu
Bu başlığı okuyanlar hemen Yusuf Halaççoğlu’nun Ermeniler üzerine çalışmalarını biliyoruz da İmamoğlu’yla olan ilgisi ne?dediklerini duyar gibiyim. Tabiki İmamoğlu ile ilgili bağlantısına geçmeden önce Yufus Halaçoğlu’ndan az da olsa bahsedeyim.Yusuf Halaçoğlu 1949 tarihinde Kozan’da dünyaya gelir. Türkiye’nin son dönemlerde yetiştirdiği en büyük tarihçiler arasındadır. Özellikle Ermeniler ve Türkmenler üzerine yaptığı çalışmalarıyle bilinmektedir. TTK’nın başkanlığını da yapmıştır. MHP milletvekilliğini yap
Yusuf Halaçoğlu'nun
 İmamoğlu'ndaki akrabalarından
  Hüseyin Atıcı
maktadır.[1]
İmamoğlu Tarihi üzerine çalışırken bir gün Saygeçit Mahhallesi’nden Hüseyin Atıcı ile sohbet etme fırsatımız oldu. Hüseyin Atıcı kendilerinin Avşar olduklarını ve Yusuf Halaçoğlu ile  amca çocukları sayıldıklarını belirtti.  Ayrıca Hüseyin Bey ve ailesi İmamoğlu’nda Halaçlar diye bilinmektedir.Nitekim Yusuf Halaçoğlu Habertürk kanalında yayınlanmakta olan Tarihin Arka Odası isimli programda Atıcı soyadına sahip ailelerin kendisinin yakın akraba olduklarını doğruladı. Burdan hareketle Yusuf Halaçoğlu’nun İmamoğlu ile ilgili bir bağlantısı daha vardır. Oda Yusuf Halaçoğlu’nun Saygeçitteki akrabalarından biri Ermeniler tarafından şehit edilmiştir. Olay 1920 tarihlerinde gerçekleşmiştir. Halaçoğlu Mehmet bir grup arkadaşıyla Adana’ya mal satmaya gider. Geri dönüşte Sarıçam denilen yerde Ermeni Kamavorları tarafından  feci şekilde şehit edilirler.[2]




[1] Hayatı hakkında daha geniş bilgi iin bakınız  http://tr.wikipedia.org/wiki/Yusuf_Hala%C3%A7o%C4%9Flu
[2] Daha geniş bilgi için bakınız Şamil Yazan İmamoğlu Tarihi Adana 2008, s.29

İMAMOĞLU’NUN AYDIN VE İDARECİ SORUNU

Bu yazı kimilerini sevindirecek kimilerini de kızdıracak ama bizim amacımız birilerini sevindirmek veya kızdırmak değil. Bizim tek amacımız İmamoğlu üzerine gerçekci bir değerlendirme yapabilmekdir. Bu açıdan baktığımızda İmamoğlu’nun en büyük sorunun idareci ve aydın sorunu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İdreci adından anlaşılacağı üzerine becerikli kimse veya idare sanatını bilen kişi demektir. Bunu biraz  daha açarsak idareci demek büyük düşünen ve bu düşüncelerini gerçekleştirmek için dev adımlar atan kimse demektir. Oysa İmamoğlu’nda idareci demek günü kurtaran veya  İmamoğlu’na bir yol, bir kaldırım yapınca İmamoğlu’nu ihya ettiğini zannetmekdir. Oysa park veya kaldırım yapmak her belediyenin klasik görevidir. Oysaki çağdaş belediyecilik anlaşyışında  idare yerinin sosyal ve kültürel kalkınmasında gereken önem verilmektedir. Oysa bizim idarecilerimizde kültürel
İmamoğlu’nun aydın sorunna giriş yapmadan öçnce aydın kelimsin tanımlamak gerkir. Aydın, Türk Dil kurumuna göre aydın :Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver, entelektüel” kimse olarak tarif edilmektdir. Tabiki bu tarifte eksik olan aydın  kimsenin aynı zamanda üreten bir kimse olmasıdır. O zaman İmamoğlu’nda yetişen aydınlarda İmamoğlu üzerine düşünmeli ve fikirler üretmelidir. Aydınların ürettiği düşünceler İmamoğlulu idarecilerin desteğiyle hayata geçirilmelidir. Oysa idercilerin aydınlara değer vermediği gibi İmamoğlu’nda yetişen  aydınlarda İmamoğlu üzerine fikir üretmekten acizdirler.

İmamoğlu bu iki sorunu çözmediği müddetce gereken kalkınmayı yapamıyacaktır. Bu yüzden İmamoğlu’nda yapılan her türlü yatırım göz boyamanın ötesine geçemiyecektir.

23 Haziran 2013 Pazar

İMAMOĞLULU AŞIKLAR ŞAİRLER VE YAZARLAR

Şamil YAZAN(Araştırmacı-Yazar)
Aşık Mahmut ANILAN

Aşık Osman ÇELİK
Aşık Nefsani (Hasan ÇATAL)
Aşık FİDANİ (Osman ÖZFİDAN)
Ali ÖZFİDAN (Şair)
Beytullah SARAÇ (Şair-Yazar)
Hasan Hüseyin ÇABUK(Şair-Yazar)



Aşık Mehmet (Mehmet EKİZ)
Hacı Duran KÖSE (Aşık)

Aşık Zeki (Zeki TAŞ)
Vahir BARAN Aşık)
Aşık Yusuf (Yusuf YALÇIN)
Ömer IŞIK (Şair)

Veli KESKİN (Şair)
Evren Sert (Şair-Yazar)


Fikret ASLAN (Yazar)


17 Haziran 2013 Pazartesi

İMAMOĞLU’NDA BİR KORE GAZİSİ


Şamil YAZAN
Her gün karşılaştığımız bir insandı Dede Taş. Ama gel gör ki Dede Bey’in bir Kore gazisi olduğu aklımın ucundan bile geçmezdi. Onun Kore Gazisi olduğunu öğrenince, onunla bir sohbet etmeye karar verdim. Bir ara bir fotoğraf makinesi bulup Adalet Mahallesi’ndeki bir kahvede buluştum. Cumhuriyet Mahallesi’ndeki evine doğru yavaş yavaş gitmeye karar verdik. Yol boyunca madalyasını olup olmadığını sordum bana madalyalarını muhafaza ettiğini söyledi.
Dede Bey’in evine vardığımızda oldukça şaşırdım. Çünkü evi iki oda ve bir mutfaktan oluşmaktaydı. Çinkolu bir evdi ve oldukça mütevazı bir evdi. Bir Kore gazisinin nerdeyse ıssızlaşmaya başlamış evde tek başına kalması beni oldukça üzmüştü.
Dede Bey İmamoğlu’nun Alaybeyi Köyü’nden idi. 1930 tarihinde dünyaya gelmiş. 1950 tarihinden önce Ayşe Hanımla evlenmiş. Ayşe Hanım’dan 2 kız, 5 oğlan evladı dünyaya gelmiş. Ayşe Hanım 1996 tarihinde vefat etmiş. Eşinin evinin ölümüyle beraber yalnızlık başlamış.
Dede Bey, Kore Savaşı başladığında Mersin’de askerlik yapmaktaymış. İzmir’in Seferihisar’ına varmış. Orda bir müddet eğitim almış. İzmir Basmane’den Kore’ye doğru yola çıkmışlar. Yolculuk otuz bir gün çıkmış. Yolculuk denizde fırtına çıktığından bir gün uzun sürmüş. Kore Savaşı’nda Yıldız, Çorman, Berlin, Kumkale ve Vegas cephelerinde görev almış. Savaş esnasında düşmana esir düştüğünü belirtti. Bu esirlik sırasında başına bir şarapnel parçası düştüğünü belirtti. Maraş’ın Hartlap Köyü’nden Hüseyin Mercimek, Dede Taş’ı 5 km taşıyarak hayatını kurtarır. Rok Tümeni’nin hastanesinde tedavi görür. İyileşir iyileşmez doktordan cepheye gitmek için izin ister.
Kore Savaşı’nda birçok askerimizin şehit olmasına şahit olmuş. Türk askerlerinin Kumkale ve Vegas’da çok zayiat verdiğini belirtti. Hatta savaş esnasında çok kayıp verilen cephelerde genelde Türk askerlerinin çarpıştığını belirtti. Amerikalıların kayıpların çok olduğu cepheye gitmediklerini de belirtti.
Savaşın bitmesiyle beraber Süveyş Kanalı’nda Türkiye gösterişli bir karşılama ile karşılanırlar. İzmir’in Basmane’den tekrar yurda dönmüştür. İzmir’de karşılama sırasında şehit yakınlarının feryatları dağı taşı inletir.
Dede Taş’a Amerikalılar tarafından bir madalya verilmiştir. Daha sonra Kore tarafınfdan iki madalya ve bir rozet verilmiştir. Ayrıca Kore Cumhurbaşkanı ve Kore Generali tarafından teşekkür mektubu gönderilmiş.

Kore gazimiz Cumhuriyet Mahallesi’nin 28 numaralı sokağının 9 numaralı hanesinde hayatına devam etmektedir. Kore Gazimiz devletin ve toplumumuzun ilgisi beklemektedir.