21 Aralık 2013 Cumartesi

TBMM TUTANAKLARINDA İMAMOĞLU VE SIRKINTI NAHİYESİ

Şamil YAZAN
Araştırmacı-Yazar

Seyhan Milletvekili Cezmi Türk’ün 14.XI. 1952 tarihinde (Cuma günü) TBMM’nde yaptığı konuşmadan İmamoğlu ve Sırkıntı Nahiyesi ilgili geçen kısımları
.......Kendilerinin bitirilmiş olarak gösterdikleri köy yollarından bahsedeceğim. İmamoğlu köyünün 15 kilometre ilerisinde bir nahiye merkezimiz vardır, Sırkıntı nahiyesinin kışın Kozan kasabası ile alâkası tamamen kesildiği gibi yaz mevsiminde' de biz ancak jiple oralara gidebiliyoruz. Sayın Bakana hatırlatmak isterim ki; memleketimiz henüz kağnılar memleketidir (sayfa 134)
Seçim dairemizi yakında gezmişler iki doktorun bulunduğu bir köyden bahsettiler. Filhakika İmamoğlu adında bir köyümüz vardır. ......(Sayfa 134)
Kaynak: TBMM Tutanak Dergisi, Dönem IX, Cilt 17, Toplantı 3
İkici Birleşim 3.11.1967 Cuma
Adana Milletvekili Kemal Sarıibrahimoğlu'nun Sorusu
 Ceyhan'ın Tutlupınar, Sanmazı, Mercin -Cihanbekirli, Kösreli, Kadirli ilçesinin Satır, Yalınızdut - Eırdel, Kozan'ın Sırkıntı Nahiyesi yollarının bakımı 1967 programına alınmış mıdır? Bu yıl fazla yağış ve seller yüzünden tahrib olan köprüleri, menfezleri süratle yapılıp tamirleri ikmal edilecek midir? (Sayfa 39-40)
Turgut Toker, Köy İşleri Bakanın cevabı
Ceyhan'ın Kösreli köyü ile Kozan'ın Sırkıntı bucağı yolu Karayolları Genel Müdürlüğüne aittir.( Sayfa 40)

Yapılan
İlçenin Adı
Yolun Adı
km
Bakım
Kozan
İlt-Danacılı
3
Bakım
Kozan
İlt-Koyunevi,Yazıtepe,Alaybeyi,Camili
11
Bakım
Kozan
İlt-Ayvalı,Sokudaş, Sokudaş Mah.
9
Bakım
Kozan
İlt-Ağzıkaraca
4
Bakım
Kozan
İlt-Ufacıkören
2

Kaynak: TBMM Tutanak Dergisi, Dönem 2, Cilt 22, Toplantı 3


30 Kasım 2013 Cumartesi

İMAMOĞLU’NDA EĞİTİMİN TEMEL MESELELERİ


Şamil YAZAN
Araştırmacı-Yazar

İmamoğlu’nda AKP’li bir yetkili İmamoğlu’nda öğretmen sorunu hallettiğini söylemişti. Politikacıların doğasından mıdır nedir? Bu zat meydanı boş bulmuş atıp tutmaktaydı. Nitekim İmamoğlu’nda başka bir AKP yetkilisi Ankara’ya İmamoğlu’na öğretmen atanması için gittiklerini ama İmamoğlu’na bir öğretmen dahi atatamadıklarını ve atanan tüm öğretmenlerin Güney Doğu Anadolu’ya atandıklarını belirtmişti. Bir AKP’li arkadaşım AKP’nin Milli Eğitimdeki tüm sorunları yakında çözeceğini söylemişti. Bir AKP’li vatandaş da doktorları hizaya getirdiklerini sıranın öğretmenlere geldiğini belirtmişti. O günden bugüne uzun bir süre geçti ama AKP eğitimdeki sorunları çözmek yerine eğitimdeki sorunları daha karmaşık hale getirmiştir. İşte bu yazımızın konusunda eğitimle alakalı olacaktır ama eğitim boylu boyuna karmaşık ve tartışmalı konudur. Biz de İmamoğlu’nda eğitimin sorunlara değinerek AKP’nin neden eğitimde başarısız olduğunu belirteceğiz. Bunu yaparken de devletin İmamoğlu için verdiği resmi istatistiklerden yararlanacağız.
1.Okul ve Derslik Sorunu
Eğitim-Öğretim Yılı
2006-2007
2007-2008
2008-2009
2009-2010
2010-2011
Öğrenci Sayısı
6286
6255
5.001
5066
6.213
Okul Sayısı
28
30
29
29
29
Derslik Sayısı
225
228
193
193
193
Öğretmen Sayısı
261
274
261
251
167
                                                                                                               
            2006-2011 verilerine göre İmamoğlu’na yeni bir okul yapılmadığı görülmektedir. Hatta 2006-2007 tarihlerinde 30 okul varken 2008-2009 yılları arasında 29 okul görünmektedir. Derslik sayılarına baktığımız zaman bir azalma görülmektedir. Buda bazı sınıfların birleştirildiğini göstermektedir.2010-2011 tarihleri arasında anaokulu derslik sayısı 22 ve şube sayısı 22 ve şube başına düşen öğrenci sayısı 17’dir. İlköğretimde derslik sayısı 171, şube sayısı 204 şube başına düşen öğrenci sayısı 22’dir. Lisede derslik sayısı 35, şube sayısı 40 ve şube başına düşen öğrenci sayısı 30’dur. 2013 verilerine göre okul sayısı 32, derslik sayısı 214’dir Verdiğimiz bilgilerden İmamoğluların çocuklarını anaokuluna göndermedikleri anlaşılmaktadır. Özellikle anaokulunun maliyetli olması bunda büyük bir etkendir. Lisede sınıf başına düşen öğrencinin 30 olması eğitimin kalitesinin düşmesine sebep olmaktadır. İlköğretimdeki sınıf başına düşen öğrenci 22 olarak gösterilse de bu abartıdan ibarettir. Çünkü İmamoğlu’nda bazı okullarda sınıf mevcudunun 30-35 olduğu bilinen bir geçektir.2013 tarihindeki verilere baktığımız zaman okul ve derslik sayısında artma görülmektedir. 4+4+4 sistemi düşünüldüğünde okul ve derslik sayısının yetersizliği ortadadır. Buradaki sorunun diğer kaynağı da İmamoğlulu AKP’lilerin beceriksizlikleridir. Nitekim Anadolu Lisesinin yapım yeri konusunda anlaşamayan AKP’li yetkililer Anadolu Lisesi için ayrılan ödeneğin başka yere gitmesine neden olmuşlardır. Anadolu Lisesi yapılmış ama oldukça geç yapılmıştır.
2. Öğretmen Sorunu
Açıklama
Sayı
Bakanlık Tarafından İlçemize Tahsis Edilen Norm Kadro
352
Mevcut Öğretmen Sayısı
207
Öğretmen İhtiyacı
145
İlçe Norm Kadro Durumuna Göre Fazla Öğretmen Sayısı
-

            Yukarıdaki tabloya baktığımız zaman İmamoğlu’nun öğretmen ihtiyacının 145 olduğu görülmektedir. 4+4+4 sistemini düşündüğümüzde İmamoğlu’nun öğretmen ihtiyacının 200-250 olduğunu söyleyebiliriz. 2013 verilerine göre öğretmen sayısı 279’dur. 2013 öğretmen sayısı 4+4+4 sisteminin İmamoğlu’na öğretmen atanmasında fazlaca etkili olmadığı görülmektedir. Ayrıca ilköğretimin ikiye ayrıldığını düşünürsek ilkokullarda öğretmen fazlalığının yaşandığını düşünebiliriz. Hatta bazı branş öğretmenlerinin İmamoğlu’nda bulunmadığı söylenmektedir. 2010 öncesinde istatistiklere göre İmamoğlu’nda bulunan rehber öğretmen sayısı 4’tür. Ayrıca öğretmen ihtiyacı ücretli olarak karşılanmaktadır. Bu durum İmamoğlu’nda eğitimin kalitesini düşüren en büyük etkenlerin başında gelmektedir. Bir diğer sorunda İmamoğlu’nda bulunan öğretmenlerin Kozan ve Adana’ya geliş-gidiş yaptıkları gerçeğidir. Öğretmenlerin İmamoğlu’nda sosyal ve kültürel faaliyetlerin olmaması bunda en büyük etkendir. Ayrıca Milli Eğitim sisteminden kaynaklanan sorunlar yüzünden İmamoğlu’na tayini çıkan öğretmenlerin 2-3 yıl içinde bir yolunu bulup tayinlerini başka yerlere çıkarttıkları gerçeğidir.
3.Öğrencilerin Başarısı
Yılı
OKS Giren Öğrenci Sayısı
Yerleşen Öğrenci Sayısı
Başarı Yüzdesi
2006-2007
392
104
26
2007-2008
444
129
20
2008-2009
381
120
31
2009-2010
472
222
47
2010-2011
-
-
-
Yukarıdaki tabloya bakıldığında İmamoğlu’ndaki öğrencilerin OKS’ye girme konusunda başarıların arttığı görülmektedir. Bu durum İmamoğlu halkın eğitime gittikçe ilgilerinin artığını göstermektedir.
Yılı
ÖSS Giren Öğrenci Sayısı
Yerleşen Öğrenci Sayısı
Başarı Yüzdesi
2006-2007
339
68
20
2007-2008
225
60
27
2008-2009
217
47
21
2009-2010
123
77
59
2010-2011
-
-
-

Yukarıdaki tabloya baktığımız zaman ÖSS’ye giren öğrenci sayısında bir azalma olsa da başarı yüzdesin büyük bir artış vardır. Aslında bu başarı düşüklüğünün bir sebebi de en iyi öğrencilerin okumak için Adana ve Kozan’ı tercih ettiklerini de göstermektedir. Nitekim ilköğretimdeki öğrenci sayımız 4.617 ve lisedeki öğrenci sayımız 1.215’dir. Bu durumda ilköğretimden sonra bazı öğrencileri liseye gitmedikleri bazılarında okumak için Kozan ve Adana’ya gittikleri anlaşılmaktadır. Ama ne kadar öğrencinin lise okumak için Adana ve Kozan’a gittiği yönünde elimizde istatistik yoktur.
4.4+4+4 Sisteminin İmamoğlu’na Yansımaları
            Eğitime hangi sistemi getirirseniz getirin eğer iyi bir hazırlık yapmazsanız sonuç hüsran olur. Bu hüsranlığı 4+4+4 sisteminde de gördük. Çünkü AKP bu sistemi hiçbir hazırlık yapmadan “ben yaptım oldu” mantığıyla eğitimde uygulamaya çalışmıştır. Oysa İmamoğlu bazında bu sistemi düşünürsek İmamoğlu’nun her mahallesine bir okul yapılması gerekirdi. Ayrıca öğretmen kontenjanın tamamen doldurulması gerekirdi. Bu yüzden açılan İmam-hatip Lisesi ve ortaokulunun binası olmadığı için bu okullar geçici binalarda hizmet vermek zorunda bırakılmıştır. İlkokul ve ortaokulun ayrılmış ama bu resmiyette kalmıştır. Çünkü okulların bina sorunu olduğu için okullar ikili öğretim yapmak zorunda kalmışlardır. Bu yüzden iki okula aynı müdür ve müdür yardımcıları bakmaktadır.
Sonuç
            Sonuç olarak AKP eğitimde gerçekçi politikalara sahip olmadıkça eğitimdeki sorunlar bitmeyecektir. İmamoğlu öğreneğinde görüldüğü gibi öğretmen sıkıntısı vardır. Öğretmen sıkıntısından sonra okul sıkıntısı gelmektedir. Nitekim 2002-2010 tarihleri arasında İmamoğlu’na yeni bir okul yaptırılmaması 4+4+4 sistemiyle bu sıkıntı daha da hissedilir olmuştur. İmamoğlu’ndaki okullara baktığımız zaman hepsini devlet yaptırmıştır. Bu durum göstermektedir ki İmamoğlu’nun zenginleri İmamoğlu’nu eğitim konusunda desteklememektedir.

KAYNAK
2011-2014 Eğitimde Stratejik Planlama, İmamoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü



13 Eylül 2013 Cuma

İMAMOĞLU KAYMAKAMLIĞININ YAPTIĞI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Şamil YAZAN
Araştırmacı-Yazar

Eğitim, gençlik ve spor, sağlık, sosyal hizmetler, engelli, yaşlı kadın, kültür ve turizm ve tanıtımı, sanayi, ticaret ve istihdam, tarım, hayvancılık ve kırsal kalkınma ve altyapı, ulaşım ve çevre konularında İlçemizin sorunlarını değerlendirmek, tartışmak ve farklı görüşlere yer vermek üzere 28.04.2012 Cumartesi saat 10:00’da İmamoğlu Meslek Yüksek Okulu Toplantı Salonunda İmamoğlu Kaymakamlığı tarafından toplantı tertip edilmiştir. Toplantı, İlçe Kaymakamı Savaş Ünlü Bey’in öncülüğünde, Adalet ve Kalkınma Partisi Adana Milletvekili Prof.Dr. Necdet Ünüvar,  Belediye Başkanı Kadir Altunköse, kamu kurum ve kuruluşları kurum amirleri, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri, mahalle muhtarları, sivil toplum kuruluşları ve iş adamların katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Toplantıda İlçenin acil çözüm bekleyen;  yüksek öğrenim yurdu  yapılması, okuma evinin kurulması,  SGK ilçe merkezi kurulması,  İlçemizin eğitim tesisi açısından zenginleştirilmesi,  İlçemizde stratejik tarım planlarının uygulanması,  İlçemizin tarihi ve kültürel potansiyelinin genişletilmesi, Çok amaçlı gençlik merkezleri kurulması, uygulamalı tarım lisesi açılması,  konularına değinilmiştir.

Yapılan toplantıyı çeşitli yönlerden incelenebilir ama ben İmamoğlu’nun Tarihi ve kültürel potansiyelinin geliştirilmesi maddesine değinmek istiyorum. Çünkü İmamoğlu Tarihi ve kültürü üzerine çalışmaları bulunan biri olarak herhalde bu konuda sözü olabilecek insanların başında gelmekteyim. Gerçi daha önce benim bu konuda çeşitli önerilerim olmuştu. İşte o önerilerime yenileri ekleyerek İmamoğlu Tarihi ve kültürel potansiyelinin geliştirilmesi konusunda nelerin yapılması gerektiğini belirteceğim.
1.Benim İmamoğlu Tarihi üzerine yazmış olduğum İmamoğlu Tarihi isimli eserim genişletilerek yeniden baskısı yapılmalıdır. Bu eseri öncelikle tüm İmamoğlulara dağıtılmalı ve İmamoğlu dışındaki tüm kütüphanelere gönderilmelidir. Böylelikle İmamoğlu’nun tarihi kimliği iyice anlaşılması sağlanmalıdır.
2.Fikret Aslan’ın İmamoğlu İlçesi’nin Tarihçesi isimli çalışması benim tarafımdan yayınlanmıştır. Bu eser tekrar yayınlanmalıdır. Bu eser İmamoğlu’nun merkezi olarak gelişimini anlatmaktadır.
3. İmamoğlu Şairler ve Ozanlar isimli antoloji çalışmam yayınlanmalı ve öncelikle İmamoğlulara dağıtımı yapılmalıdır. Daha sonra İmamoğlu dışındaki tüm kütüphanelere dağıtımı yapılmalıdır. Özellikle ozanlarımızın şiirleri kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ozanların bazıları şiirlerini defterlere kaydetmekte ve ozanların ölümünden sonra bu şiirler yavaş yavaş kaybolmaktadır. Bazı ozanlarımızın şiirlerini defterlere de kaydetmedikleri görülmektedir. Eğer bu çalışma yayınlanırsa Ozanlarımızın şiirlerini kaybolmasının da önüne geçilecektir.
4.İmamoğlu Belediyesi, İmamoğlu Kaymakamlığı ve İmamoğlu Meslek Yüksekoklu’nun işbirliği ile İmamoğlu üzerine bir sempozyum yapılmalıdır. Bu sempozyum daha sonra kitaplaştırılmalıdır. Böylelikle araştırmacıların ve akademisyenlerin İmamoğlu üzerine çalışması sağlanmış olacaktır. Ayrıca yarınlara kıymetli bir eser bırakılmış olacaktır.
5.İmamoğlulu on beşin üzerinde ozan ve şair vardır. Bu şair ve ozanların şiirleri toplanarak yayınlanmalıdır. Böylelilikle İmamoğlu’ndan yetişen şairleri ve ozanları da tek tek tanıma olanağına da sahip olacağız.
6.İmamoğlu’nda tarihi mekânların başında Koyunevi Köyü vardır. Koyunevi Köyü İmamoğlu’na çok yakın olması sebebiyle Koyunevi bu açıdan iyi değerlendirilmelidir. Öncelikle Koyunevi ile İmamoğlu arasında yol genişletilmeli ve bu yolun yanına yürüyüş parkurları yapılmalıdır. Daha sonra Koyunevi Köyü sokakları düzeltilmeli ve en sonunda da Koyunevi Köyü’nde bulunan mozaikler, hamam kalıntıları, Osmanlı mezarları ve tarihi mağaralar gün yüzüne çıkarılmalıdır.
7.İmamoğlu’nda hafta sonu piknik yapmak isteseniz böyle bir yer bulmakta zorlanırsız. Peki, böyle bir yer yok mu? İmamoğlu’nun Pekmezci Köyü’nün hemen alt tarafında bulunan Altın İni Mağaralarının bulunduğu alan piknik alanı olabilir. Altın İni Mağaralarında mağaralar, şelale ve tarihi taş yol vardır. Burada yapılacak iyi düzenleme ve birazda reklam ile İmamoğlu’nda iyi bir piknik alanı oluşacaktır. Ayrıca Üçtepe Köyünde bulunan Çıtlık ve Pınarınözü alanları da piknik alanı olacak yerlerin başında gelmektedir. Ancak buralarda çeşitli düzenleme çalışmaları yapılmalıdır.
8.İmamoğlu’nun  iki değerli ozanı olan Âşık Mahmut Anılan’a  Saygı Gecesi ve Aşık Fidani’yi Anma Gecesi düzenlenebilir. Böylelikle Âşıklarımıza vefasızlık etmemiş ve İmamoğlu’nda bir kültür şölenini de başlangıcına önayak olunmuş olacaktır.
9.İmamoğlu’nun caddelerine ve okullarına İmamoğlu ile özdeşleşmiş kişilerin isimleri verilmelidir. Örnek olarak Doktor Ali Deniz Meydanı, Fikret Aslan Kütüphanesi, Kırmızı Osman Lisesi, Gökvelioğlu Mehmet Efendi İlkokulu gibi… İşin ilginç tarafı İmamoğlu’nun idarecileri bu kişilerin İmamoğlu’nun değerini bile bilmemektedirler.
10. İmamoğlu’nda bulunan tarihi mekânlar hemen koruma altına alınmalıdır. Özellikle Ağzıkaraca Köyü ve Saygeçit Mahallesi’nde bulunan Şehitlik Mezarlıkları yapılmalıdır. Yeri gelmişken Ağzıkaraca Köyü’nde bulunan şehitlik mezarlığı Çamurdanzadeler tarafından yaptırılmıştır ama kitabesi nedense yanlış yapılmıştır.
            İnsan kendi kendine sormadan edemiyor bu teklifler dikkate alınacak mı diye. Şunu itiraf etmeliyim ki bu tekliflerim zerre kadar dikkate alınmayacaktır. Çünkü İmamoğlu’nda idarecilik yapan(seçilmişler ve atanmışlar dâhil) kimseler kendilerinin her şeyi bildiklerini zannederler. Oysaki İmamoğlu’nu bir ucundan diğer ucuna gezdiğiniz zaman İmamoğlulu idarecilerin hiçbir şeyde bilmediklerini görürsünüz.


8 Eylül 2013 Pazar

İMAMOĞLULU GENÇ BİR ŞAİR BEYTULLAH SARAÇ

Şamil YAZAN
Araştırmacı-Yazar
İmamoğlu’nu tarihi bilinmediği gibi İmamoğlulu şair, ozan ve yazarlarda bilinmemektedir. İşte şimdi size bahsedeceğim şair ve yazar İmamoğlu’nun yeni yetişen isimlerinden biridir. Gelin isterseniz önce onun hayat hikâyesini anlatalım. 1987 de Kozan’da doğdu. O zamanlar da İmamoğlu’nda hastane olmadığı için böyle oldu tabi. İlkokula Tuna mahallesindeki Atatürk İlkokulu’nda başladı. Daha sonra İstiklal İlkokulu ve Mehmet Akif Ortaokulu’nda devam etti. Liseyi Kozan’da Kozan Anadolu Lisesi’nde okudu. Daha sonra jeoloji ile ilgili işlerde çalışmaya başladı ve 2008 yılında da Süleyman Demirel Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümüne girdi. Özel sektörde jeoloji ile ilgili işler yapmaya devam etmektedir.
İmamoğlulu şiar ve yazar Beytullah SARAÇ

 Lise zamanlarımda Kozan Ülkü Ocakları’nda ve yine daha sonrasında İmamoğlu Ülkü Ocakları’nda çeşitli görev ve hizmetlerde bulundu. Yine bulunduğu şehirlerde çeşitli sivil toplum kuruluşlarında Türk Milliyetçiliği’ne, Türk Milleti’ne hizmet etti. Isparta’ya geldiğinde de aktif olarak Isparta Türk Ocağı’nda Gençlik Kolu Kurucusu ve Başkanlık yaptı. Yine bu çalışmalarının yanında yazılar ve şiirler yazdı. Yazılarım Çeşitli dergilerde ve internet sitelerinde yayınladı. Şiirlerinde genelde aşk, memleket ve Türklük konularına ağırlık vermiştir. Nitekim bir şiirinde:
          “Türkistan’da deprem olmuş yanarım!...
Ruhum erir, içten içten yanarım.
Yer çökmüştür, gök basmıştır sanarım.
Yıkıldı mı Ata yurdum Türkistan?...
Gözlerimden seller gibi akar kan…”

diyerek Türkistan Türklerinin dertlerini kendince dile getirir. Türk Dünyasının önemli simalarından biri olan Rauf Denktaş’ın ölümü üzerine:

            “Yıl iki bin on iki,
Ocak ayı, gün cuma,
Devrildi Koca Çınar,
Yürekler dayanmaz buna.”
diyerek yürek acısını dile getirmektedir. Azerbaycan’da Karabağ Savaşı’nda şehit düşen Mübariz’e yazdığı şiirle Azeri Türklerinin dillerine tercüman olmaktadır. Ayrıca Türk milletinin kahramanlık ruhunun hiç sönmeyeceğini bu şiirinde belirtmektedir. Mübariz’e yazdığı şiirin bir dörtlüğünü aşağıya alıyorum.

             “Mübariz sen bir devsin, ne kemik ne de etsin.
Ruhun şad olsun Yiğit, Ulmağları yurt olsun.
 Bayrağa kan oldun sen, mazimize şan oldun sen.

Tanrı Mübarizleri ordumuzda var etsim.”

5 Ağustos 2013 Pazartesi

OSMANLI ZAMANINDA İMAMOĞLU KÖYLERİ


Şamil YAZAN
Araştırmacı-Yazar

Adana Vilayet Salnameleri ve Osmanlı Arşivi üzerinde yaptığımız çalışmalar sonucunda tespit ettiğimiz köy isimleridir. Bu köyler Osmanlı Döneminin 19. ve 20. Yüzyıllarında (yani 1865 ile 1900 yılları arasında)  tarih sahnesinde vardı. Bu köyler günümüzde de vardır.
Yukarı Sırkıntı Nahiyesine Bağlı Köyler
1.Koyun evi
2.Alaybeyi
3.Cami ören(Nahiye merkezi)
4.Sayca
5.Çörten
6.Abdal ören
7.Otluk
Aşağı Sırkıntı Nahiyesine Bağlı Köyler
1.Saygeçit (Nahiye merkezi)
2.Danacılı
3.Yeni Köy
Sis Kazasına Bağlı Köyler
1.Ayvalı
2.Sokudaş.
3.Malıhızırlı
4.Delihasan

26 Haziran 2013 Çarşamba

CAMİLİ KÖYÜ’NÜN TARİHİ


Şamil YAZAN
1.Camili Köyü’nün Coğrafî Konumu

Camili Köyü, Adana’nın İmamoğlu İlçesi’ne bağlıdır. İmamoğlu’nun kuzey-batısında olup; İmamoğlu’na 12 km mesafededir. Doğusunda Yazıtepe, batısında Musulu, güneyinde Alaybeyli ve kuzeyinde Tepecikören vardır.

2. Camili Köyü’nün Adının Menşeî

Camili Köyü kurulduğunda çevre köylerde cami yokmuş. Civar köyler namaz için Camili’ye gelirlermiş. Bu yüzden köyün adı Camili Köyü diye kalmış. Ayrıca Osmanlı kaynaklarında köyün ismi Cami ören olarak geçmektedir.

3. Camili Köyü’nün Tarihi

Gerek Camili Köyü’nde ve gerekse civar köylerde bulunan tarihî eserler: bölgenin geçmişinin eskilere kadar uzandığını göstermektedir. Ama kapsamlı bir çalışma yapılmadığı için bu konuda ayrıntılı bir bilgiye sahip değiliz. Camili ve çevresinin Türkleşmesi 14. yy olmuştur. Ama Anadolu’da çıkan Celali isyanları sebebiyle bölgeye yerleşen Türklerden geriye sağlam yapılar kalmamıştır. 18. Ve 19. yy da Camili ve çevresinde Sırkıntı Aşireti’nin söz sahibi olduğunu bilmekteyiz. Osmanlı Devletinin 19. yy da bölgede gerçekleştirdiği ıslahatlar neticesinde Berberlerin bir kısmı Ferzin Tepeleri( Camili Köyü’nün su deposu civarı)’ne ve diğer kısmı Camili Köyünün Üçtepe Köyü yolunda bulunan mezarlığın karşına  iskân edilirler. Köy 1865 tarihinde kurulmuştur. Köy bu tarihlerde Yukarı Sırkıntı Nahiyesinin idare merkeziydi. Daha sonraki bir tarihte Niğde’nin Dündarlı Köyü’nden gelen Mehmet Karakoca’nın şimdiki Camili Köyünün bulunduğu yere gelip yerleşmesiyle günümüzdeki Camili Köyü’nün temeli atılır. Ferzin Tepelerine iskân olunan Berberler de daha sonra şimdiki Camili Köyü’nün olduğu yere gelip yerleşmişlerdir. Milli Mücadele sırasında Camili’de Fransız karakolu olduğu bilinmektedir. Ayrıca Koyunevi Köyü’nde kurulan Sırkıntı Grup Komutanlığına ve Anadolu Müdafaayı Hukuk Cemiyetine diğer köyler gibi Camili Köyü’nde de katılanlar olmuştur. Camili Köyü’nde Milli Mücadeleye katılan şahısla bilebilenleri aşağıya yazdım.
ü  İsmail Uçkun
ü  Mustafa Ünsal
ü   Hacı Yalınız
ü  Kara Koca (Koyunevi Köyü’nde kurulan İaşe heyeti üyesidir ve Camili Köyü’nün kurucusu olarak bilinir.)

  Milli Mücadele zaferle sonuçlanınca Camili Köyü, Kozan’a bağlılığı sürer. Cumhuriyet zamanında Camili Köyü’ne Hayta, Horzum, Gacar, Manavlı gibi Yörükler gelip yerleşmişlerdir. Böylelikle köy tahmini olarak 600 haneye kadar ulaşmıştır. Ama Horzum ve Manavlılar İmamoğlu’nun merkezine göç etmişlerdir. Bu yüzden köyün nüfusunda azalma olmuştur. Camili Köyü, daha sonra İmamoğlu’na bağlanır. Camili Köyü’nde şu anda, bir ilkokul ve bir sağlık ocağı vardır.

25 Haziran 2013 Salı

İMAMOĞLU’NDAN MİLLİ MÜCADELEYE KATILAN KAHRAMANLARIMIZ

Şamil YAZAN

İmamoğlu’nda Milli Mücadele’ye katılan şahısları ne yazık ki yeterince tanımıyoruz. Bunun Başlıca nedenleri:
1. İmamoğlu merkezi olarak Cumhuriyet zamanında kurulduğu için tarihi fazla dikkat çekmemiştir.
2. Milli Mücadele kahramanları arasındaki kişisel çekişmeler de bu konuda etkili olmuştur. Çünkü Milli Mücadele kahramanları arasındaki kişisel çekişmeler günümüz araştırmacılarına da yansımıştır. Bu durum da İmamoğlu’nda Milli Mücadele’ye katılan şahıslardan sadece belli başlılarının tanınmasına sebep olmuştur.
3. Ayrıca İmamoğlu üzerine de ciddi çalışma yapılmamış olmasının da bunda rolü büyüktür. Ne yazık ki gerek yetkililer ve gerek İmamoğlu’nda yetişen aydınlarımız bu konu da ciddi çalışmalara girmemişlerdir.
            İmamoğlu Tarihi üzerine 4-5 yıldan beri çalışmam neticesinde Milli Mücadele’ye katılan şahısların isimlerini tespit edebildim. Ama bu sayı oldukça eksiktir. Yalnızca emin olduğum isimleri aşağıya aldım. İmamoğlu’nda Milli Mücadele’ye katılan şahısların sayısı 300 ile 600 arasında olması gerekir. Ayrıca Milli Mücadele kahramanlarımız hakkında ayrıntılı bilgileri yakında yayınlamayı planladığım “İmamoğlu Tarihi” isimli çalışmamda bulabileceksiniz.
1.      Çapanoğlu İsmail
2.      Karakahyaoğlu  Ali
3.      Mallioğlu Sait Ağa
4.      Mallioğlu Karaca
5.      Karakahya Mahmutu
6. Mulla Hoca
7. Hasan Ağaoğlu Ahmet
8. İshak Kahya oğlu Durmuş
9. K.Ahmet O.Osman
10. Mehmetoğlu Kara
11. Halitoğlu Derviş
12. Koca  Ömer Ağa
13. Karaoğlu Kara Ali
14. Ahmetoğlu Kara
15. Temuroğlu Halil
16. Osman Boran
17. Mavininoğlu Ali
18. Mavioğlu Musa
19. Kara Kahyaoğlu Ahmet
20. Kara Kahyaoğlu  Ali
21. Mehmet oğlu Yusuf
22. Onbaşı oğlu Ali Hacı
23.Hasan Kahyaoğlu Osman
24. Köseoğlu İbrahim
25. Alioğlu Ali
26. Seyfi Ağa oğlu Murat
27. Çarpanoğlu Osman
28. Kıvırcıkoğlu Durdu Mehmet
29. Kıvırcıkoğlu Osman
30. Kürt Mehmet
31. Hamamköylü İsmail
32. Seyfioğlu Derviş
33. Rumlu Hacı
34. Cerit Yusufoğlu Halil
35. Köseoğlu Hacı Ahmet
36. Deli Ahmet
37. Çekçi Hüseyin
38. Kırmızı Osman
39. Farsak Ali
40. Cabbar Kahya
41. Gökvelioğlu Mehmet Efendi
42.Gökvelioğlu Halil
43. İsmail Efendi
44. Musa Hoca
45.Taze Ali Ağa
46. Abdioğlu Mustafa Efendi
47. Ebülhüdalı İbrahim Efendi
48. Sırkıntılı Hacı Beyoğlu Mehmet
49. Mustan Kahya
50. Kara Koca:  Camili Köyü’ndendir. Camili Köyü’ne Niğde’nin Dündarlı Köyü’nde çıkan su tartışması yüzünden gelmiştir. Koyunevi Köyü’nde kurulan İaşe Heyeti üyeleri arasındadır. Soyadı kanunu çıkınca Erdoğan soyadını almıştır. Ama çocukları daha sonra Karakoca soyadını almışlardır. Ahmet Cevdet Çamurdan’ın eserinde Kara Koca’nın adı  yanlışlıkla Kara Hoca diye geçmiştir. Ayrıca Fransızlar Camili Köyü’nü işgal ettiklerinde Kara Koca’nın evini zorla Fransız Karakol’u olarak kullanmışlardır. Kara Koca’nın evinin bulunduğu mevki Camili Köyü’nde Aşağı Mahalle diye bilinmektedir.
51. Ekşi Murtaza
52. Ödek Durmuş
53. Çinçikoğlu Mehmet Ali Efendi
54. Meryemin oğlu Mahmut
55. İsmail Uçkun
56. Mustafa Ünsal
57. Hacı Yalınız
58. Sırkıntılı Ahmet Ağa
59. Mehmetoğlu Ahmet
60. Ahmetoğlu Mehmet
61. Muharremoğlu Ali
63. Sırkıntılı Hacı Mustafa Bey

Not: Bu yazı Kır Çiçekleri( 2007 –İmamoplu) isimli okulş dergisinde yayınlanmıştır. İmamoğlu Tarihi hakkında sorularınız için 0 505 481 50 31 numaralı telefonda ulaşabilirler. Ayrıca samilyazan@gmail.com  mail adresinden de sorularınızı yazarak mail atabilirsiniz.