1.
Koyunevi Köyü’nün Coğrafî Konumu
Koyunevi Köyü,
İmamoğlu’nun kuzeyinde yer almaktadır. İmamoğlu’na 2 km uzaklıktadır. Köyün
güneyinde İmamoğlu; kuzey-doğusunda Ağzıkaraca köyü; batısında Alaybeyli ve
Yazıtepe köyleri vardır. Köye güneyden bakıldığında bir tepe görünümdedir.
Köyün kuzey kesimleri hafif engebeli araziye sahiptir. Güney kesimleri de düz
araziler vardır.
2.
Koyunevi Köyü’nün Adının Menşeî
Köy
halkı konar-göçer hayatı yaşadıkları sırada, köyüm şimdiki yerinin güney
batısında bulunan Ebiş Deresi kenarında ve İmamoğlu’nun bulunduğu mevkide
çadırlarda yaşıyorlarmış. Köyüm şimdiki yerinde ise bu kişilerin koyun ağılları
bulunuyormuş. İnsanlar koyun ağıllarına giderken” Koyun evine gidiyoruz”
ağıllardan gelirken de “Koyun evin den geliyoruz” diyerek konuşurlarmış. Daha
sonraları köyün şimdiki yerine yerleştiklerinde de bu isimi kullanır olmuşlar.
3.
Koyunevi Köyü’nün Tarihi
Köyün
arka taraflarında bulunan mağaralar köyde ilk yerleşim izlerini taşımaktadır.
Ama esaslı bir araştırma yapılmadığı için, mağaraların mahiyeti hakkında
ayrıntılı bilgimiz yoktur. Halk arasında Koyunevi’ne Kabalar Şehri dendiği
bilinmektedir.
Geçmişten
günümüze kalan tarihi eserler mevcuttur. Bunlar bir kilise kalıntısı ve bir de
hamam kalıntısıdır. Ayrıca Koyunevi’nden Saygeçit’e götürülen sütunlarda
mevcuttur. Bu kalıntılardan anlaşıldığı üzere Koyunevi Köyü M.S. 1.yy.lar da
Anavarza’ya bağlıymış. Köyün o zamanlar konumunu şehir veya köy olarak tahmin
edilmektedir.
Fırka-i
İslâhiye öncesinde Koyunevi Köyü çevresinde Sırkıntı, Berber ve Avşar
Türklerinin yaşadıkları bilinmektedir. Avşar ve Sırkıntı Türkmenlerinin Koyunevi
ve çevresini kışlak olarak kullandıkları bilinmektedir. Osmanlı Devleti’nin
Çukurova’da yaptığı iskân neticesinde kurulan 78 köyden biriside Koyunevi
Köyü’dür. Köy ilk kurulduğunda o zamanlar nahiye olan Yukarı Sırkıntı’ya
bağlıydı. Köye, ilk gelip yerleşenler Abdihoca, Hacı Ömer, Hacılı, Latifli,
Cabbarlı aileleridir. Daha sonraları
köye Köseler, Farsaklar, Meryemler ve Ödekler diye bilinen aileler
yerleşmişlerdir. [1] Bu aileler Türkmen, Avşar,
Yörük veya Farsak Türklerindendir.
Milli Mücadele yıllarında Koyunevi Köyü
karargâh olarak kullanılmıştır. Köye bir zaman telgraf çekilerek Kozan
kuşatmasının sevk ve idaresi Koyunevi Köyü’nden idare edilmiştir. Koyunevi’nde
iki bölüklü bir tabur olduğu bilinmektedir. Milli Mücadele yıllarında köyde
Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulduğu ve Koyunevi Tabur’unun
ihtiyaçlarının karşılanması için iaşe heyeti kurulduğu da bilinmektedir. Köyde
bulunan cami de ambar olarak da kullanılmıştır. Diğer köylerde Ermeniler
yüzünden kaçan birçok kişide Koyunevi köyü’ne sığınmıştır. Ahmet Cevdet
Çamurdan 1920’de”Bir tarafı dağ, bir tarafı ova olan köyde o vakitler en güzel
cami vardı. Oturdukları evler taştan yapılmış, binaları gayet güzledi.” diye
Koyunevi’ni tarif etmektedir. Köy halkından ise” Okurları çok, bütün köy halkı
muti, namuskâr, cesur…” diye bahsetmektedir. Koyunevi Köyü’nden Milli
Mücadele’ye katılan tespit edebildiğimiz şahısları isimlerini aşağıya yazdık
ü
Kırmızı
Osman ( Osman Atalay)
ü
Ödek
Durmuş ( Durmuş Çatak)
ü
Abdioğlu
Mustafa Efendi ( Mustafa Çıkman)
ü
Çekçi
Hüseyin ( Hüseyin Doğaner)
ü
Taze
Ali ( Ali Yücel)
ü
Farsak
Ali ( Ali Boz)
ü
Meryeminoğlu
Mahmut
Bu yazı Şamil Yazan'ın İmamoğlu isimli eserinde alınmıştır
[1] Bu
aileler Cumhuriyet sonrasında şu soyadlarını almışlardır: Abdihoca ailesi
Çıkman ve Ulutürk; Hacılı ailesi Türkmen; Latifli ailesi Erol; Cabbarlı ailesi
Atalay, Farsaklar ailesi Boz; Meryemler ailesi Babacan, Pakyürek; Köseler
ailesi Köse, Kara, Sönmez; Ödekler Çatak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder