9 Mayıs 2013 Perşembe

KOYUNEVI KÖYÜ’NÜN TARIHI


 1. Koyunevi Köyü’nün Coğrafî Konumu
Koyunevi Köyü, İmamoğlu’nun kuzeyinde yer almaktadır. İmamoğlu’na 2 km uzaklıktadır. Köyün güneyinde İmamoğlu; kuzey-doğusunda Ağzıkaraca köyü; batısında Alaybeyli ve Yazıtepe köyleri vardır. Köye güneyden bakıldığında bir tepe görünümdedir. Köyün kuzey kesimleri hafif engebeli araziye sahiptir. Güney kesimleri de düz araziler vardır.

2. Koyunevi Köyü’nün Adının Menşeî

            Köy halkı konar-göçer hayatı yaşadıkları sırada, köyüm şimdiki yerinin güney batısında bulunan Ebiş Deresi kenarında ve İmamoğlu’nun bulunduğu mevkide çadırlarda yaşıyorlarmış. Köyüm şimdiki yerinde ise bu kişilerin koyun ağılları bulunuyormuş. İnsanlar koyun ağıllarına giderken” Koyun evine gidiyoruz” ağıllardan gelirken de “Koyun evin den geliyoruz” diyerek konuşurlarmış. Daha sonraları köyün şimdiki yerine yerleştiklerinde de bu isimi kullanır olmuşlar.

3. Koyunevi Köyü’nün Tarihi

            Köyün arka taraflarında bulunan mağaralar köyde ilk yerleşim izlerini taşımaktadır. Ama esaslı bir araştırma yapılmadığı için, mağaraların mahiyeti hakkında ayrıntılı bilgimiz yoktur. Halk arasında Koyunevi’ne Kabalar Şehri dendiği bilinmektedir.
            Geçmişten günümüze kalan tarihi eserler mevcuttur. Bunlar bir kilise kalıntısı ve bir de hamam kalıntısıdır. Ayrıca Koyunevi’nden Saygeçit’e götürülen sütunlarda mevcuttur. Bu kalıntılardan anlaşıldığı üzere Koyunevi Köyü M.S. 1.yy.lar da Anavarza’ya bağlıymış. Köyün o zamanlar konumunu şehir veya köy olarak tahmin edilmektedir.
            Fırka-i İslâhiye öncesinde Koyunevi Köyü çevresinde Sırkıntı, Berber ve Avşar Türklerinin yaşadıkları bilinmektedir. Avşar ve Sırkıntı Türkmenlerinin Koyunevi ve çevresini kışlak olarak kullandıkları bilinmektedir. Osmanlı Devleti’nin Çukurova’da yaptığı iskân neticesinde kurulan 78 köyden biriside Koyunevi Köyü’dür. Köy ilk kurulduğunda o zamanlar nahiye olan Yukarı Sırkıntı’ya bağlıydı. Köye, ilk gelip yerleşenler Abdihoca, Hacı Ömer, Hacılı, Latifli, Cabbarlı aileleridir.  Daha sonraları köye Köseler, Farsaklar, Meryemler ve Ödekler diye bilinen aileler yerleşmişlerdir. [1] Bu aileler Türkmen, Avşar, Yörük veya Farsak Türklerindendir.
             Milli Mücadele yıllarında Koyunevi Köyü karargâh olarak kullanılmıştır. Köye bir zaman telgraf çekilerek Kozan kuşatmasının sevk ve idaresi Koyunevi Köyü’nden idare edilmiştir. Koyunevi’nde iki bölüklü bir tabur olduğu bilinmektedir. Milli Mücadele yıllarında köyde Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulduğu ve Koyunevi Tabur’unun ihtiyaçlarının karşılanması için iaşe heyeti kurulduğu da bilinmektedir. Köyde bulunan cami de ambar olarak da kullanılmıştır. Diğer köylerde Ermeniler yüzünden kaçan birçok kişide Koyunevi köyü’ne sığınmıştır. Ahmet Cevdet Çamurdan 1920’de”Bir tarafı dağ, bir tarafı ova olan köyde o vakitler en güzel cami vardı. Oturdukları evler taştan yapılmış, binaları gayet güzledi.” diye Koyunevi’ni tarif etmektedir. Köy halkından ise” Okurları çok, bütün köy halkı muti, namuskâr, cesur…” diye bahsetmektedir. Koyunevi Köyü’nden Milli Mücadele’ye katılan tespit edebildiğimiz şahısları isimlerini aşağıya yazdık
ü  Kırmızı Osman ( Osman Atalay)
ü  Ödek Durmuş  ( Durmuş Çatak)
ü  Abdioğlu Mustafa Efendi ( Mustafa Çıkman)
ü  Çekçi Hüseyin ( Hüseyin Doğaner)
ü  Taze Ali ( Ali Yücel)
ü  Farsak Ali ( Ali Boz)
ü  Meryeminoğlu Mahmut

 Bu yazı Şamil Yazan'ın İmamoğlu isimli eserinde alınmıştır


[1] Bu aileler Cumhuriyet sonrasında şu soyadlarını almışlardır: Abdihoca ailesi Çıkman ve Ulutürk; Hacılı ailesi Türkmen; Latifli ailesi Erol; Cabbarlı ailesi Atalay, Farsaklar ailesi Boz; Meryemler ailesi Babacan, Pakyürek; Köseler ailesi Köse, Kara, Sönmez; Ödekler Çatak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder